1 Temmuz 2009 Çarşamba

Tatlı Bir Gün

Sabah erkenden uyandım. Bir heyecan bir heyecan kendimi otogarda buldum. Tatlı fuarı görücek diye insan bu kadar heyecanlanır mı? Benimki de başka türlü işte. Fuar alanına kadar bana arkadaşım eşlik etti. Birlikte yemek yedik. Karşınızda Hünkar Beğendi. Biz pek beğenmedik biraz ağır olmuş. Neyse ağzımızın tadı bozulmadı Allah'tan




Fuar kapısından girerken o kadar beklenti içine girdim ki karşıma çikolata şelaleleri filan çıkacak diye bekliyorum. Nerde??? Yok gez gez uzak doğulu insan görmekten fenalık geçirdim. Eli boş dönmeyeyim diye tatlı aldık o da allerjiye sebep oldu. Yan tarafta güzellik fuarı vardı. Onu da ziyaret ettik. Daha gezmek için bize vakit bile kaldı. Kahve molasından sonra dönüş vakti geldi. Gelmiş olmanın huzuru, değişikliğin ferahlığıyla evime döndüm.

Arkadaşım sana TEŞEKKÜR ediyorum.

11 Haziran 2009 Perşembe

Mutfağımdaki Çilek Kokusu


Geçen Cumartesi pazara çıkmıştım.

Baktım heryerde çilek var fiyatı da düşmüş. Tezgahlara "reçellik çilek" diye yazıp kağıt iliştirmişler. İzlediğim bloglardan Elma Şekeri "Marmeldi" yapmış ve tarif çok hoşuma gitti. Yapmaya niyetlenmiştim zaten hemen 2 kilo çilek alıverdim. Bir kilosu yemek, bir kilosu da marmeldi için şeklinde düşündüm.

Tarifini bize Elma Şekeri sunmuş. Ona teşekkür ediyorum. Yaptığım ilk marmelat oldu ve tadını çok beğendim. Size de tavsiye ederim.

http://elmasekeri.blogspot.com/2009/06/cilek-marmeldi.html

8 Haziran 2009 Pazartesi

Tatlı Fuarı


ASLISAL: Tatlı Cenneti

Tatlı Cenneti

Efendim;

Tatlı kilo aldırmadığı sürece insana mutluluk veren bir besindir. Tatlıyı sevmeyen yoktur ama ben olmasa aramam.

Tatlıyı çok seviyoruz tatlı cenneti yok mudur diyorsanız şu bağlantıyı bir okuyuverin o zaman. =))

31 Mayıs 2009 Pazar

Ömür Törpüsü



Sizin de Jale gibi bir ömür törpünüz varsa buyrun size bir çözüm; sonraki kaydı tıklayın ömrünüz uzasın =))

26 Mayıs 2009 Salı

DİNLENESİ

25 Mayıs 2009 Pazartesi

Süt için


Köpükler gevşetmişti Muzlu Süt’ü. Soğuk ise ruhsuzlaştırdı. Hele bir de şehrin keşmekeşi? Oradan oraya savurdu gitti. Muzlu Süt kendini kaybediyordu neredeyse.

Derken bir gün Sahleple karşılaştı. Ne olduğunu şaşırdı. Yerinden kalkamadı. Tarçın aldı götürdü deniz kıyısına, kattı suya. Sahlep tuttu çıkardı denizden üşümüştü Muzlu Süt daha da çok. Ama mum yetti onu ısıtmaya. Sahlep kendine getirdi onu. Uyandırdı sanki bin yıllık uykudan. Sevinmişlerdi hep beraber…..

Ve garson aldı götürdü onları mutfağa doğru. Bir daha da böyle bir şey olmadı.

Bu masal burada bitmez.


Click here to get your free Chan Chan ringtone!


Click here to get Free Music at EZ-Tracks.com

10 Mayıs 2009 Pazar

Anneden



Çocuğum,

uzat ellerini, sevgim seni kucaklayacak. Seninle sonsuzluğun kapılarını açacağız. Sen ve ben yani biz yaşadıkça hep bu duyguyu filizlendireceğiz. Gün geçtikçe kocaman bir çınar gibi sevgimiz büyümüş olacak. Sonra senin çocukların bu çınarın gölgesinde dinlenecek, oyunlar oynayacak. Zamanı geldiğinde korkma ellerini bırakacağım. Sen o zamanı bilip hazırlanmış olacaksın. Bayrağı sana devredeceğim. Sen de bir gün kendi çocuklarına devredeceksin. Çınar köklerini tüm soyumuza salacak. Bizim soyağacımız haline dönüşecek. Neslimiz böylece sürüp gidecek.

Mutluluklarla ve umutlarla…….


Tüm annelerin ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!

17 Nisan 2009 Cuma

Tarifsiz Tatlar

Bu masal Muzlu Süt ve Sahlep'in arkadaşlığını anlatıyor.

Bir bahar akşamı Sahlep köpük köpük ve sıcaktı. Üzerindeki tarçını parça parça etmişti. Herşeyi boş vermiş kendini zamana bırakıvermişti. İçini bilen olmaz ama görüntüde gayet iyiydi.


Muzlu Süt kalsiyum ve potasyum deposu olarak hayatından memnundu. Yapılışında dışarıdan müdahale olduğu için köpükleri bardağın yüzeylerine tutunmuş bir türlü kendini kurtaramıyordu. Bir cankurtarana ihtiyacı var gibiydi. Sonunda imdat çığlığına cevap verebilecek biri vardı. SAHLEP! Sahlep onun halini gördüğünde sıcaklığını ona göndermeyi düşündü, sanki tek çare buydu. Muzlu süt (her ikisinin de sütten yapılmış olduğunun) süt kardeşiliğinin farkındaydı. Mutluydu ve umut bağladı. Sahlep onu yanıltmadı. Tüm gücüyle ona destek oluyordu. Köpükler yavaş yavaş kaybolup Muzlu Süt durulmaya başladı. Çabalar işe yarıyordu. Sahlep soğumaya başladıkça dibine çökerken cömertçe sıcaklığını vermeye devam etti.

Derken bu süt kardeşliği aniden son buldu, çünkü biz içtik afiyet oldu. Bu masal da burada BİTTİ.

3 Nisan 2009 Cuma

Derya Baykal'dan

Sevdiğim bir arkadaşımı geçen gün aradım. Yakın zamanda başka şehire taşınmıştı. Birbirimizi özlüyoruz. Telefonda:

"Benim burada olduğumu nereden bildin?" dedi.
"Bilmiyorum rasgele aradım" dedim.

Aradığıma ve böyle bir zamana denk getirdiğime çok sevindim. Bana geldi. Sohbet arasında ondan tarif istedim. Yanında varmış hem de Derya Baykal'ın programından yeni not almış. Hangi ara tarif aldı da bana da nasip oldu? Pek hoşuma gitti. Bilindik bir tarif ama deneyip tatmak lazım.

FIRIN SÜTLAÇ


Malzemeler


1 çay bardağı pirinç

3 su bardağı su

1 çay bardağı nişasta

1 çay bardağı soğuk su

5 su bardağı süt

3 çay bardağı şeker

Vanilya


Üzeri için


2 yumurta

2 yemek kaşığı şeker


Yapılışı


1 çay bardağı pirinci 3 su bardağı suda haşlanır. Üzerine 3 çay bardağı şeker ve 5 su bardağı süt eklenir ve karıştırılır. Ayrı bir kapta 1 çay bardağı nişastayı 1 çay bardağı soğuk suda eritip tencereye boşaltıp koyulaşmasını bekleyip kaynayınca ocaktan alınır. Karışım kaselere dökülüp üzerine bir kapta çırptığımız şeker ve yumurtayı döküp fırına veririz.

27 Mart 2009 Cuma

Rengarenk

Bugün çok güzel bir gün neden mi?

Bahar geliyor, doğa canlanıyor. Her yer renk cümbüşüne bürünüyor. Sıcacık güneş herkesi dışarıya çağırıyor. Sokaklarda hareketlilik artıyor, insanın içi kıpır kıpır oluyor. Kışın rehavetinden silkinip bahar ın neşesine kendimizi kaptırmanın zamanı geldi. Bu mevsimde bol bol yürümek ve kendimizi yenilemek lazım.. Bir sonraki mevsime dinamik başlayalım.

Yazın habercisi, huzurun mevsimi BAHAR hoşgeldin.



MEYVELİ KREP

Malzemeler

300gr ahududu, böğürtlen,çilek….
1 su bardağı un
2 yumurta
4 çay kaşığı pudra şekeri
1 paket vanilya
Tereyağı ya da margarin
1 su bardağı süt
Tuz

Hazırlanışı

Vanilya, un, yumurtalar, süt ve bir tutam tuzu karıştırın. Sert olmayan bir karışım elde edinceye kadar karıştırmaya devam edin. Yapışmaz bir tavayı yağlayın. Hazırladığımız karışımdan bir kepçe tavaya dökün. Önce bir tarafını, daha sonra diğer tarafını kızartın. İlkini servis tabağına alıp ikinci krebi de aynı şekilde hazırlayın. Tüm karışımı bu şekilde bitirmelisiniz.

Bu sırada meyveleri yıkayıp, kurulayın ve pudra şekerinin yarısını meyvelere katın. Kreplerin içini meyvelerle doldurup ikiye katlayın. Üstünü kalan pudra şekeri ile süsledikten sonra servis yapın.

İşte size çok pratik bir tatlı tarifi hem hafif hem de lezzetli afiyet olsun =)

25 Mart 2009 Çarşamba

Sahlep


Sahlep,

Çok severim, içince insanın içi ısınır. Bir de kar yağıyorsa, hem sahlep yudumla hem de yağan karı izle keyfin böylesi de yoktur herhalde.. Tarçını üstüne koymayı unutmamak lazım ayrı bir tat verir. Sıcak olduğu için üzerinde bir zaman sonra kaymak oluşur. Şöyle bir çalkalayınca hemen ortaya çıkar. Karıştırıp içinde erimesine izin veririm. Tek başına içilmez, yanına bir hoş sohbet katmak, mutluluğu eklemek en güzel olanıdır. Ben hem sahlebi, hem de seni severim hiç merak etme...


Malzemeler :
1 tatlı kaşığı nişasta
1 tatlı kaşığı patates nişastası
1 tatlı kaşığı pirinç unu
1 su bardağı süt
1 1/2 çorba kaşığı toz şeker

Tarçın (istenildiği takdirde)

Hazırlanışı :
Teflon tencerede nişasta, patates nişastası ve pirinç ununu hafif kavurun. Daha sonra süt ve toz şekeri katın.

Boza kıvamına gelene kadar pişirin. Üzerine de istenildiği takdirde tarçın serpip servis yapın.

Kaynak: www.bigglook.com/biggmenu/tarifler/icecek/sahlep.asp




22 Mart 2009 Pazar

Döner Kebap

" Yaşamdan Dakikalar" adlı programı beğenerek izliyorum.

Bugün Sayın Sunay AKIN yine çeyizine bir şeyler katmış onları sergiledi. Çeyiz derken oyuncaklarından bahsediyorum. Oyuncak müzesine can veren kişinin Sunay AKIN olduğu biliniyor. Gittiği bir ülkeden eli boş dönmemiş ve program arkadaşlarına kebap döner oyuncağı getirmiş. Dürüm kebabın Türk (fastfood) hızlı yemeği olduğunu düşünüyorum. Ama bizler genelde bu tarz yemek sözkonusu olduğunda hemen yabancılarınkine yöneliyoruz. Bizimkinin yerine tutar mı? İlginç olan şu, oyuncağı üreten firma Alman, yapıldığı yer Çin. Buna sahip çıkan keşke biz olsaydık.

Sayın Hıncal ULUÇ'tan yeni bir bilgi öğrendim. İtalya'da bir bölgede 4 adet kebap salonu varken, italyan lokantaları iş yapamaz olmuş. Bu yüzden bu bölgede bir tane daha kebap salonu açılmasına izin vermiyorlarmış. Türklerin iş yapmasına sevinsem mi, engel olunduğuna üzülsem mi? Bilemedim.

Hafta sonu bitti neredeyse ama ben Pazartesi için hazırım sanırım. Yeni haftanızın güzel başlamasını diliyorum. :))

20 Mart 2009 Cuma

Yorumsuz

Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir.

Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar.
Uçamayanlar ise tavuk olur..

"Tavuk toplum" önüne atılan bir avuç yemi gagalarken,
arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz."


Sunay Akın

 

17 Mart 2009 Salı

Başlangıç


Dünya ne küçük hayat ne garip;

Hayatımda ilginç değişimler ve başlangıçlar olmaya başlamışken aldığım kararlar beni çok farklı yöne doğru götürüyor. İçim durmak istemiyor, "dahası da var mı?" diyorum. Hep ilerlemek hep ışığa doğru yürümek istiyorum. Yoluma benimle aynı frekansta insanları çıkarıyor. Mutlu bir şaşkınlık yaşıyorum.


Acemice başlanmış bloğuma HOŞGELDİNİZ.

Dedim ya bir başlangıç işte, hayatımın hangi evresinde hangi anında olursa olsun güzel bir başlangıç.